Diş Beyazlatma – E-Max Lamine – Gülüş Tasarımı – Zirkonyum
Ofis Tipi Lazer ile Diş beyazlatma
Ofis Tipi Diş beyazlatma işleminde, dişe aplike edilen beyazlatma jellerinin lazer ışığı ile aktive edilmesi ile diş minesi tubüllerinde/gözeneklerinde meydana gelen bir dizi reaksiyon gerçekleşmekte ve renklenmeye neden olan nüfuz etmiş maddeler diş dokundan uzaklaştırılarak kozmetik yöntem ile diş beyazlatma sağlanmaktadır.
Ofis Tipi Diş Beyazlatma İşlemi Naısl Uygulanmaktadır?
Lazer ile Ofis Tipi Diş Beyazlatma öncesi diş hekimi dişlerin beyazlatma işlemine uygunluğuna bakmaktadır. İleri seviyede mine defektleri(mine hipoplazisi adı verilen beyaz bölgeler vb) diş dokusu değişimleri, beyazlatma materyalinin alt diş dokularına sızmasına neden olabilecek ileri seviye mine çatlakları varlığında beyazlatma işlemi yapılmayabilmektedir.
Eğer diş eti sağlığı iyi durumda değilse öncelikli olarak detertraj veya küretaj işlemleri ile diştaşı temizliği ilk seansta gerçekleştirilmektedir.Yapılan bu temzlik minimal ise aynı seansta lazer ile diş beyazlatma işlemine başlanabilmektedir.
Diş etleri, rezin içerikli koruyucu bir bariyer ile kapatılıp dudak ve dil koruması sağlayan ağız bariyeri yerleştirildikten sonra dişlere beyazlatma jeli aplike edilir ve diş yapısına/elde edilmek istenen beyazlatma miktarına göre lazer eşliğinde belirli bir süre beklenir. İşlem sonrasında beyazlatma jeli dişler üzerinden vakum ve su eşliğinde temizlenir ve işlem tamamlanır.Yeni nesil ofis tipi diş beyazlatma jellerinin içeriğinde hasasiyet giderici maddeler bulunmakla beraber işlem sonrasında kişiden kişiye değişkenlik gösterebilen kısa süreli hassasiyet artışı gözlenebilmektedir.
Diş beyazlatma sonrası elde edilen sonuç kalıcı mıdır? Tedavi sonrası nelere dikkat edilmelidir?
Lazer ile diş beyazlatma sonrası elde edilen beyazlık kişiden kişiye değişkenlik göstermekle beraber; sigara, çay, kahve gibi renlendirici gıda ve içeceklerin yoğun kullanımı elde edilen beyazlılığın daha kısa süreli olmasına neden olmaktadır. Bu gibi durumlarda hastaya, kişiye özel plak ile hekim kontrolünde Ev tipi beyazlatma jeli kullanımı önerilebilmektedir. 6 ayda bir düzenli konroller ile ofis tipi beyazlatma işlemi gerekli ise 6-12 ayda bir tekrarlanabilmektedir.
Tedavi sonrasında 7-14 günlük süre içerinde sigara kullanılmaması ve kahve,çay,şarap vb renklendirici içeceklerin, kola gibi asitli içeçeklerin tüketilmemesi veya çok azaltılması büyük bir önem taşımaktadır. Tedavi esnasında hastalarımıza, tedavi sonrası dikkat edilmesi gerekenler uzman diş hekimlerimiz tarafından detaylı bir şeilde açıklanmaktadır.
E-max (Empress) lamina restorasyonlar, yüksek ışık geçirgenliğine ve üstün estetik özelliklere sahip olan lityum disilikat veya feldspatik tam seramik materyaller kullanılarak ileri press teknikleriyle hastaya özel olarak üretilen, diş dokusu üzerinde mimimal bir aşındırma sonrası ince bir katman olarak yapıştırılabilen tam seramik(yaprak porselen) lamina kaplamalardır.
E-max laminate veneer’ler içeriğinde metal bulundurmayıp, son teknoloji dental materyaller arasında doğala en yakın özellikleri sayesinde özellikle ön bölge dişlerde ve kuvvet miktarının dengeli/fonksiyonun uygun olduğu küçük azı dişlerde uygulanabilmektedir.
E-max lamina restorasyonlar, eğer dişin yalnızca ön yüzeyine değil çevresel olarak tamamına uygulanırsa, E-max kuron adını almaktadır. E-max tam seramik kuron yöntemi de dişlerde çürük vb sebeplerle ileri derece madde kaybı varsa yine minimal aşındırma sonrası uygulanabilme imkanı nedeniyle estetik diş hekimi tarafından tercih edilebilmektedir.
E-max laminalar hangi durumlarda uygulanabilir?
Hastayı estetik açıdan rahatsız eden, dişler arası boşlukların(diastema) konservatif olarak minimal invaziv estetik diş hekimliği yöntemleriyle tamamlanmasında; çeşitli sebeplere bağlı olarak ileri renklenmeye uğramış ve profesyonel beyazlatma sistemleri ile ideal ve devam eden bir beyazlığın elde edilemediği dişlerin estetik görünüme kavuşturulmasında; gülüş hattı içerisinde kalan dişlerdeki minimal eğiklik, çapraşıklık ve simetri problemlerinin çözümünde; mine tabakasında aşınma meydana gelerek doğal görüntüsünü kaybeden dişlerin yeniden estetik ve doğal hale getirilmesinde uygulanabilmektedir.
E-max laminalar hangi durumlarda uygulanamamaktadır?
E-max lamina restorasyonlar ve e-max kuronlar çoklu diş kaybı durumlarında kullanılamamaktadır.Bu durumda boşlukların implant ile tedavisi veya zirkonyum benzeri materyaller ile köprü uygulaması tercih edilebilmektedir. E-max(empress) lamina restorasyonların güvenle uygulanabilmesi için diş sıkma veya gıcırdatma gibi alışkanlıkların bulunmaması veya mevcutsa öncelikli olarak botulunim toksin uygulaması ile hafifletilmiş olması gerekmektedir. Dişlerdeki çapraşıklık miktarının fazla ve ileri düzeyde olduğu hastalarda tel tedavisi(ortodontik tedavi) yapılmadan e-max tam seramik restorasyon uygulanması mümkün olmamaktadır.Ayrıca çenelerin kapanış formunun ve birbirlerine göre olan pozisyonunun uygun olmaması da e-max lamina restorasyon uygulamasına engel teşkil edebilmektedir. İleri seviye diş eti çekilmesi olan hastalarda da uygulanması uygun olmayabilmektedir.
Estetik gülüş tasarımı, günümüzde teknolojinin gelişmesi ve 3D baskı/Cad-Cam sistemlerinin diş hekimliği alanına entegrasyonu ile beraber çok daha öngörülebilir sonuçlarla ve yüksek kalitede uygulanabilir duruma gelmiştir. Sosyal yaşamımız ve iş hayatımız içerisinde güven ile gülümsemek önemli bir yer tutmaktadır. Diş eksiklikleri, ön bölge dişerdeki çürükler, diş eti hastalıklarına bağlı olarak meydana gelen kanama ve ödem/şişlik , doğuştan meydana gelen veya dış etkenlere bağlı olarak oluşmuş ileri seviye lekelenmeler özgüven ile gülümsemeye engel olabilir.
Bu sebeplerle insanların birçoğu daha estetik dişlere ve daha güzel bir gülüşe sahip olmak için diş hekimlerini gülüş estetiği/revizyonu için başvurmaktadırlar.